Kadir Gecesi, Kur’an-ı Kerim’in indirildiği mübarek bir gece olarak kabul edilir ve bu gece, dualar ve ibadetlerle ihya edilerek geçirilir. Müslümanlar, bu özel gecede yaptıkları ibadetlerle günahlarından arınmak ve Allah’tan af dilemek için tövbe etmek isterler. Tövbe, kişinin işlediği günahlardan pişmanlık duyarak Allah’tan bağışlanma talep etmesidir. Tövbenin Allah katında kabul görmesi için, samimiyetle, içten bir şekilde yapılması gerektiği unutulmamalıdır. Bu, kalpten gelen bir pişmanlıkla birlikte, dil ile istiğfar etmek ve günahları terk etmek ile mümkündür. Kur’an-ı Kerim’de, işledikleri hatalardan pişmanlık duyan ve Allah’a yönelenler övülmektedir (Âl-i İmrân, 3/135). Aslında, kişinin Rabbine yönelik içten bir şekilde yaptığı her türlü bağışlanma duası, bir nevi istiğfar sayılır.
Tövbe ve İstiğfar Duası Arapça ve Türkçe Okunuşu
Müminler, günahlarının affını talep ederken Allah’a çeşitli dualarla yalvarabilirler. İşte, günahların affı için ihlasla okunabilecek bazı dualar:
Okunuşu:
“Allâhümme tahhirnî mine’z-zünûbi bi’s-selci ve’l-beradi ve’l-mâi.
Allâhümme tahhirnî mine’z-zünûbi kemâ yütahharu’s-sevbü mine’d-denesi.”
Anlamı:
“Allah’ım! Beni günahlarımdan kar, buz ve soğuk su ile temizle.
Allah’ım! Beni günahlarımdan, elbisenin kirlerden temizlendiği gibi temizle.”
Okunuşu:
“Esteğfirullâhellezî lâ ilâhe illâ hüve’lhayyü’l-kayyûmü ve etûbü ileyhi.”
Anlamı:
“Ulu Allah’tan bağışlanmamı dilerim ki O’ndan başka ilâh yoktur. O, diridir ve kayyumdur. O’na tövbe ederim.”
Okunuşu:
“Allâhümme innî zalemtü nefsî zulmen kesîran ve lâ yağfirü’z-zünûbe illâ ente, fağfirlî mağfiraten min ‘ındike, verhamnî inneke ente’l-ğafûru’r-rahîm.”
Anlamı:
“Allah’ım! Ben gerçekten nefsime çok zulmettim. Günahları ancak sen bağışlarsın. Beni katından bir mağfiret ile bağışla, bana merhamet et. Şüphesiz sen çok bağışlayansın, çok merhametli olansın.”
Okunuşu:
“Allâhümme’ghfirlî hatîetî ve cehlî ve isrâfî fî emrî ve mâ ente a‘lemü bihî minnî. Allâhümme’ghfirlî ciddî ve hezlî ve hataî ve ‘amdî ve küllü zâlike ‘ındî.
Allâhümme’ghfirlî mâ kaddemtü vemâ ahhartü, vemâ esrartü, vemâ a‘lentü, vemâ ente a‘lemü bihî minnî, ente’l– mukaddimü ve ente’l–muahhiru ve ente alâ külli şey’in kadîr.”
Anlamı:
“Allah’ım! Günahlarımı, bilgisizlik yüzünden yaptıklarımı, haddimi aşarak işlediğim kusurlarımı, benden daha iyi bildiğin bütün suçlarımı bağışla! Allah’ım! Ciddî ve şaka yollu yaptıklarımı, yanlışlıkla ve bilerek işlediğim günahlarımı affeyle! Bütün bu kusurların bende bulunduğunu itiraf ederim. Allah’ım! Şimdiye kadar yaptığım, bundan sonra yapacağım, gizlediğim ve açığa vurduğum, ölçüsüz bir şekilde işlediğim ve benden daha iyi bildiğin günahlarımı affeyle! Öne geçiren de sen, geride bırakan da sensin. Senin gücün her şeye yeter.”
Seyyidü’l-İstiğfar Duası
Okunuşu:
“Allâhümme ente Rabbî, lâ ilâhe illâ ente halaktenî ve ene ‘abdüke ve ene alâ ahdike ve va‘dike m’esteta’tü.
Eûzü bike min şerri mâ sana‘tü, ebûü leke bi-ni‘metike ‘aleyye ve ebûü leke bi-zenbî, fağfir lî fe-innehû lâ yağfirü’zzünûbe illâ ente.”
Anlamı:
“Allah’ım! Sen benim Rabbimsin! Beni sen yarattın. Ben senin kulunum; gücüm yettiğince ezelde sana verdiğim sözümde ve vaadimde durmaktayım. Yaptığım kötülüklerin ve işlediğim kusurların şerrinden sana sığınırım. Bana lütfettiğin, üzerimdeki nimetlerini yüce huzurunda minnetle anıp, itiraf ederim. Aynı şekilde günahımı da itiraf ederim. Beni bağışla; çünkü senden başka hiçbir kimse günahları affedip bağışlayamaz.”